Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, “TİM olarak bu yıl birliklerimizle Venezuela’dan Japonya’ya onlarca ülkeye ticaret heyetleri düzenledik. Alım heyetlerini ülkemizde ağırlıyoruz. Ama bir gerçeği unutmayalım. Yenilerini bulsak da Avrupa bizim için en büyük pazar olmaya devam edecek.” dedi.
İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’nin (İHKİB) moda endüstrisinde sürdürülebilir üretim altyapısını güçlendirmek ve sektörde farkındalığı artırmak için yürüttüğü çalışmalar bütün hızıyla devam ediyor.
İHKİB iştiraki Ekoteks tarafından bu yıl 15’incisi düzenlenen sempozyumda bürokratlar, küresel markaların temsilcileri ve akademisyenler sürdürülebilir üretimi mercek altına aldı.
Sempozyum, “Cumhuriyetin 100. yılında tekstil ve hazır giyim endüstrisinde yeni sürdürülebilirlik anlayışı” temasıyla TİM merkezinde düzenlendi. Sempozyumda Cumhuriyetin 100. yılı için Damat Tween tarafından sürdürebilir kumaştan yeniden üretilen Atatürk’ün Meclis’te giydiği ilk frag sergilendi.
Etkinliğin açılışında konuşan Gültepe, sürdürülebilir üretim ve döngüsel ekonominin son yıllarda en çok kafa yordukları konuların başında geldiğini belirterek, hazır giyimin, dijitalleşme ve sürdürülebilir üretimin önemini ilk kavrayan, ilk harekete geçen sektörlerden biri olduğunu söyledi.
Moda endüstrisinde dijitalleşme ve sürdürülebilir üretimin yıllardır temel önceliği oluşturduklarını aktaran Gültepe, “Bakanlıklarımızla, Avrupa Birliği ile iş birlikleri yapıyor, IPA kapsamında projeler geliştiriyoruz. Projelerimiz için AB’den 30 milyon euro hibe desteği aldık. 17 milyon euroluk destek için süreç devam ediyor. Hibe desteğini moda endüstrimizi geliştirmek, dijital ve sürdürülebilir üretim kapasitemizi artırmak, markalı üretime geçişi hızlandırmak için kullanıyoruz.
Aynı zamanda bu projelerle moda endüstrisini AB Dijital Tek Pazar Stratejisi’ne hazırlıyoruz. Sektörde farkındalığı artırmak için de yoğun bir çalışma yürütüyoruz. Kurumsal karbon ayak izi ölçümü ve hesaplaması, ürün yaşam döngüsü, iklim değişikliği, sera gazı emisyonu gibi konularda eğitim programları düzenliyoruz. Çevre dostu üretim yapan fabrikalara dönüşümü destekliyoruz. Biliyoruz ki ekonomimizdeki yeşil dönüşüm rekabet gücümüze güç katacak.” diye konuştu.
“HAZIR GİYİM VE KONFEKSİYONDA ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMLERDE 40 MİLYAR DOLARI HEDEFLİYORUZ”
Başkan Mustafa Gültepe, hem hazır giyim ve konfeksiyonda hem de toplam ihracatta Türkiye için en büyük pazarının Avrupa Birliği olduğunu hatırlattı.
Türkiye’nin toplam ihracatın yüzde 42’sini AB ülkelerine yaptığını anımsatan Gültepe, “Hazır giyim ve konfeksiyonda bu oran yüzde 60’a çıkıyor, İngiltere’yi ilave ettiğimizde yüzde 70’e yaklaşıyor. Dolayısıyla rekabetçiliğimizi güçlendirmek için yeşil dönüşümden başka bir seçeneğimiz bulunmuyor. Ticaret Bakanlığımızın ‘Uzak Ülkeler Stratejisi’ doğrultusunda farklı coğrafyaları radarımıza aldık.
TİM olarak bu yıl birliklerimizle Venezuela’dan Japonya’ya onlarca ülkeye ticaret heyetleri düzenledik. Alım heyetlerini ülkemizde ağırlıyoruz. Ama bir gerçeği unutmayalım. Yenilerini bulsak da Avrupa bizim için en büyük pazar olmaya devam edecek. Bu gerçekten hareketle tüm sektörlerimizin Yeşil Mutabakat’a uyum sürecini hızlandırmak zorundayız. Bu konuda doğru stratejileri kurgulayıp ön alabilirsek AB pazarında rekabetçiliğimizi artırabiliriz.” dedi.
Gültepe, “Yeşil dönüşümü gerçekleştirmek zorundayız. İşin matematiğine bakınca çok da zor olmadığını görüyoruz. Hazır giyim ve konfeksiyonda önümüzdeki dönemlerde 40 milyar doları hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Yeşil Dönüşüm konusunda kamu tarafında güçlü bir iradenin olduğunun altını çizen Gültepe, “İhracatçılarımızın farkındalığı her geçen gün artıyor. Nitekim 27 sektörümüzün çoğu sürdürülebilirlik eylem planlarını hazırladılar. Yıl sonuna kadar inşallah tüm sektörlerimizin eylem planları tamamlanacak.
Hazır giyim ve konfeksiyon bu yıl eylem planını açıklayan ilk sektör olmuştu. Ocak ayında kamuoyu ile paylaştığımız eylem planında dönüşüm gündemini altı bileşen altında toplayarak 40 eylem belirledik. Eylemlerden 13’ünde Ocak ayı itibarıyla uygulama sürecine geçtik.” değerlendirmesinde bulundu.
“OVP’NİN YERLİ ÜRETİMİ DESTEKLEMESİNİ, YEŞİL VE DİJİTAL DÖNÜŞÜM BAŞLIKLARINI ÖNCELEMESİNİ ÇOK DEĞERLİ BULUYORUZ”
Ekoteks Yönetim Kurulu Başkanı Nilgün Özdemir de konuşmasında yeşil dönüşümün, hizmetten eğitime, sağlıktan sanayi üretimine tüm sektörleri etkilediğine dikkati çekti.
Özdemir, “Özellikle sanayi açısından ürün, ham madde ve teknoloji seçimlerinde kapsamlı dönüşümü önceleyen yeni bir düzen kuruluyor. Bu doğrultuda teknoloji odaklı üretimin önemi artarken küresel anlamda rekabetçi olabilmek için sanayinin daha yeşil, daha döngüsel ve daha dijital olması bir zorunluluk haline geliyor. Yeşil dönüşümü temel alan bu yeni düzende sanayimizi yakından ilgilendiren ve izlenmesi gereken gelişmelerin başında Yeşil Mutabakat geliyor.
AB sanayiden ulaştırmaya, enerjiden tarıma kadar birçok boyutta stratejik düzenlemeyi içeren Yeşil Mutabakat ile dönüşümü bütüncül bir bakışla ele alıyor. Ülkemizde de bu sürece uygun mevzuat ve tüzüklerin hazırlanmasında yoğun bir çalışma yürütülüyor.” ifadelerini kullandı.
TİM ve İHKİB olarak ihracatçıya doğrudan fayda sağlamak adına ilgili bakanlıklar ile çok yakın çalıştıklarını aktaran Özdemir, “Mevzuat ve tüzüklerin hazırlanmasında sanayi kesiminin görüşünün yansıtılması ve düzenlemelerin sanayicilerimize aktarılması noktalarında arayüz görevi üstleniyoruz.” dedi.
Özdemir, Orta Vadeli Program’da (OVP) yedi öncelikli yapısal reform alanı arasında yeşil ve dijital dönüşümün de bulunduğunu hatırlatarak, “OVP’nin yerli üretimi desteklemesini, üretimde teknolojik dönüşüme yönelik adımlarla yeşil ve dijital dönüşüm başlıklarını öncelemesini çok değerli buluyoruz.” diye konuştu.
Kaynak: Haber Global