“Ah o eski günler” sözü İstanbul Beylikdüzü’ndeki Nostalji Müzesi’nde gerçek oldu. İçerisinde 1900 yılından bu yana kullanılmış oyuncaklar, 1960-1980 arasında kullanılan bakkal malzemeleri, mavi önlüklü öğrencilerle dolu bir sınıf, eski ev eşyaları, kışın yanan bir soba bile olan müze geçmişe yeniden hayat veriyor. Yolu Nostalji Müzesi’ne düşen ziyaretçiler ise geçmişi hatırlatan mekanda çoğu zaman gözyaşlarına hakim olamıyorlar.
“HER ŞEY BİR OYUNCAKLA BAŞLADI”
Müzenin kurucusu Hakan Çelik, gittiği bit pazarında çocukluğunda oynadığı bir oyuncakla karşılaşmış. Bu oyuncağın ardından çocukluğundan aklında kalan objeleri toplamaya başlayan Çelik, öyle ki evinde bunları koyacak yer dahi bulamayınca önce aklına kafe açma fikri geldiğini söylüyor. Objelerin zarar görme endişesi ile müze fikrine sıcak bakan Çelik, Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan aldığı destekle ortaya bu alanın çıktığını anlatıyor.
“HEPSİNİN HİKAYESİ BAŞKA”
Özel bir işletmede müdürlük yapan Çelik, artık müzede çalışıyor. Çelik, müze içindeki objelerin her biri için ayrı ayrı emek verdiğini belirterek, “Bu eşyalar için pazarları gezdim, şehir şehir dolaştım, yurt dışına çıktım. Hepsinin hikayesi çok özel” demekte. Müzenin girişinde renkli objeler ve geniş bir bahçe ziyaretçilerini karşılarken, üst katlarda ise oturma odası, eski sınıf, bakkaliye karşımıza çıkıyor.
“SAATLERCE ZAMAN GEÇİRİYORLAR”
Bu objeleri satın almak isteyenler olduğunu anlatan Çelik, “Bunun mümkün olmadığını söylüyoruz çünkü tek tek bakanlık envanterine kayıtlı” yanıtını verdiğini belirtiyor. Ziyaretçilerin genelde duygusal anlar yaşadıklarını hatta ağladıklarını söyleyen Çelik, “Saatlerce zaman geçiriyorlar. Çocukluklarına çocukluğunu anlatanlar var. Şehir dışından da gelenler var, okul gruplarıyla da. Deve cüce oynadığımız veliler de oluyor” diyor.
ŞEHİR ŞEHİR GEZEREK BULDUĞU EŞYALAR…
Müze içinde kendisi için her objenin çok kıymetli olduğunu ama kendi çocukluk oyuncağı yeşil bir arabayı çok sevdiğini anlatan Çelik, “Bazı objeler için saatlerce yol gidip alamadan döndüklerim de oldu” ifadesini kullanıyor.
Müzedeki objeler neredeyse antika değerinde oldukları için temizliklerine de büyük özen gösteriliyor. Bazı eşyaların tozlu olmasının nedenini de anlatan Çelik, “İstemeyerek de olsa tozlu tutmak zorunda kalıyoruz çünkü en ufak toz almada boyası kalkabiliyor, ince ince çalışmak gerekiyor” diye konuşuyor.
“GEÇMİŞİ SİZE GETİREBİLİRİZ”
Müzenin bahçesinde de açık hava sinemaları düzenlendiğini ve genelde orijinal beta kasetleri yansıtarak çizgi filmler izlettiklerini de sözlerine ekleyen Çelik, “Sizleri geçmişe götüremeyiz ama geçmişi size getirebiliriz” diyerek açıklamalarını tamamlıyor.
Nostalji Müzesi’ne müze kart geçerli değil. Tam biletler 90 TL, öğrenci ise 75 TL. Sabah 10:00 akşam 20:00 saatleri arasında açık olan müze pazartesi günleri ise kapalı. Beylikdüzü Barış Mahallesi, Çiftlik Caddesi üzerindeki müze çocuklar için de eşsiz bir deneyim fırsatı sağlıyor.
sibel.gulersoyler@haberglobal.com.tr
Kaynak: Web Özel