Cumhuriyet’in 100. yıl dönümü için basılan 5 liralık hatıra paralara ilişkin düzenleme Resmi Gazete’de

Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan “Cumhuriyet’in 100. Yılı Anısına 5 TL Değerindeki Madeni Hatıra Paraların Çıkarılmasına İlişkin Tebliğ”e göre, Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğünce özellikleri belirlenen 5 liralık madeni hatıra paralar 100 milyonla sınırlı olmak kaydıyla basıldı.

Paraların çapı 28,15 milimetre, kalınlığı 1,70 milimetre, ağırlığı ise 8,25 gram olarak belirlendi. Paraların ön yüz deseni, dış halkada 8 köşeli Selçuklu yıldızı motifi ve bu motifin dış kontörünün tekrarı kullanılarak derinlik kazandırıldı.

Ayrıca, ön yüzde halka ve göbeğin birleşim yerinde ay yıldıza, ortada “Türkiye Yüzyılı” logosuna yer verildi. Logonun solunda 5 rakamı, altta “Türk lirası” yazısı ve yazının altında “2023” ibaresi bulunuyor.

Arka yüz deseninde ise Cumhuriyet’in Kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün rölyefi, altta Cumhuriyet’in 100. yılı logosu ve çevrede “Türkiye Cumhuriyeti” yazısı yer aldı.

Tebliğ, 29 Ekim 2023’ten geçerli olmak üzere yürürlüğe girdi.

 

CUMHURİYET’İN 100. YILI TÜRKİYE’NİN BM DAİMİ TEMSİLCİLİĞİ’NDE KUTLANDI

 Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılı dolayısıyla Türkiye’nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilciliği’nde resepsiyon düzenlendi.

New York’taki Türkevi’nde Türkiye’nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Sedat Önal’ın ev sahipliğinde düzenlenen resepsiyona, BM 78. Genel Kurul Başkanı Dennis Francis, KKTC New York Temsilcisi Mehmet Dânâ, New York Başkonsolosu Reyhan Özgür ile çok sayıda yabancı misyon temsilcisi ve Türk vatandaşı katıldı.

Resepsiyon, İstiklal Marşı’nın okunması ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhuriyet’in 100. yıl özel kutlama mesajının konuklara izletilmesiyle başladı.

Önal, burada yaptığı konuşmada, Türkiye Cumhuriyeti’nin çok zor koşullarda kurulduğunu, yıllar süren ulusal bağımsızlık mücadelesini dönüştürücü reformların takip ettiğini ve söz konusun reformların ulusal kimliğin ayrılmaz parçası haline geldiğini aktardı.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü minnetle anan Önal, Cumhuriyet’in Türk milleti için farklı anlamlar taşıdığını, bunların arasında ulusal kimlik, tarih, coğrafya ve kültüre dayalı özgüven, tam bağımsızlık, özgürlük ve ulusal egemenlik olduğunu kaydetti.

Büyükelçi Önal, Türkiye Cumhuriyeti’nin, kuruluşundan bu yana birlik ve ulusal güvenliğine yönelik varoluşsal tehditlerle mücadele ederken önemli ilerleme kaydettiğini ifade etti.

“Bugün uluslararası toplumun sorumlu bir üyesi olarak Türkiye, küresel meselelerle ilgili birçok girişimde ön planda.” diyen Önal, Türk dış politikasını halen Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” görüşünün yönlendirdiğinin altını çizdi.

Önal, Türkiye’nin insanlara acı veren çatışmalar karşısında sessiz kalmadığını ve barış ile diplomasiyi önceliklendirdiğini vurguladı.

Büyükelçi Önal, “İnsanlığın ortak menfaati için uluslararası toplumun tüm üyeleriyle işbirliği, dayanışma ve karşılıklı saygı çerçevesinde ilerlemek istiyoruz. Cumhuriyet’imizin yüzüncü yılı kutlu olsun. Türk milletinin nice yüzyıllara hep birlikte, sevinçle, gururla erişmesini temenni ediyorum.” diyerek sözlerine son verdi.

“TÜRKİYE, BÖLGESİNDE İHTİYAÇ OLAN LİDERLİĞİ ÜSTLENMİŞTİR”

BM 78. Genel Kurul Başkanı Francis ise tüm BM adına tebriklerini ileterek, Türkiye’nin bugün BM’nin önemli kurucu üyelerinden biri olmaya devam ettiğini dile getirdi.

“Ülkeniz, kalıcı barış, güvenlik ve sürdürülebilir kalkınma için küresel işbirliği ve uluslararası anlayışı desteklemeye devam ediyor.” diyen Francis, Türkiye’nin, 4 kez BM Güvenlik Konseyi üyeliğini ve Kovid-19 döneminde BM Genel Kurulu Başkanlığını üstlendiğini anımsattı.

Francis, Türkiye’nin BM sisteminde yüksek düzeyli işbirliği ve özellikle kalkınma alanında yürüttüğü çalışmalarla iyi tanındığını belirterek, “Ülkeniz, hem kapılarını çatışmadan kaçan mültecilere açarak hem de kritik insani destek sağlayarak bölgesinde ihtiyaç olan liderliği üstlenmiştir.” dedi.

Türkiye’nin barış ve güvenliği desteklemek için arabuluculuk ve çatışmaların çözümü alanlarında oynadığı role eskisinden daha fazla ihtiyaç olduğuna dikkati çeken Francis, “Tüm bunlar ve daha fazlasıyla Türkiye’nin küresel toplumumuzun yapıcı ve aktif bir üyesi olduğu kesin.” değerlendirmesinde bulundu.

 

Yorum yapın