Sigara kartellerinin hedefindeki ülke konumunda bulunan Türkiye, dünyada kişi başına sigara kullanan bireyler bazında birinci sıraya çıktı. Son rapor ve araştırmalara göre, Türkiye’de kişi başına düşen ortalama günlük sigara adedi 17.1 civarında. Uzmanlara göre ortaya çıkan bu tablonun başlıca nedenleri ise denetimlerin gevşemesi ve sigara kartellerinin Türkiye üzerindeki pay kapma savaşı. Sigara şirketleri kurdukları, bir takım vakıflar üzerinden lobi ve kulis faaliyetlerini sürdürürken, sigara kartellerine 1991’de bayrak açan isimlerden Eski Sağlık Bakanı Bülent Akarcalı ise ‘haberglobal.com.tr’ye yaptığı açıklamada, sigara kartellerine ilişkin bilinmeyenleri faaliyetlerini anlattı.
SANATÇILAR DESTEKLEMEDİ
ANAP’ın ilk yıllarında Maliye Bakanı Vedat Arıkan’ın görevden ayrılmasının sigara endüstrisinin neden olduğunu belirten Akarcalı, şunları söyledi: “Arıkan, firmaların lobi faaliyetlerine direnince görevinden alındı. Rahmetli Ekrem Pakdemirli, sigara yasağı için bize destek veren önemli isimlerden biriydi. Rahmetli Adnan Kahveci de sigaraya endüstrisine karşı mücadele etti. Sanat camiasından yeterli desteği bulamadık. Rahmetli Barış Manço, sigaraya karşı yanımızda yer alırken, Ahmet Kaya ‘sigarama kimse karışamaz’ diyordu.”
ADNAN KAHVECİ KARŞIYDI
“Rahmet Adnan Kahveci, Amerikan şirketin, Türk şirketiyle yatırımına karşıydı. Böyle bir girişimin Osmanlı dönemindeki imtiyazlara benzeyeceğini söylüyordu. Kahveci, Turgut Bey’e yakın biri isim olmasına karşın, kartellere karşı duruyordu. Ancak Adnan yurtdışı seyahatine çıkınca yerine vekaleten eden kişi imza atarak 2 sigara firmasının önünü açtı. Aynı şahıs milletvekilliği döneminde holdingin yönetim kuruluna girdi. Tepkiler gelince istifa etti ancak 2002’den sonra yine çalışmaya başladı.”
RÜŞVET TEKLİFİ
“Bir sigara firmasının yayınlanan iç yazışmalarında lobi faaliyetinde kullanılması uygun denilen siyasilerin isimleri var. Dahası “DSP’li bir vekil, Formula 1’in Türkiye’de yapılabilmesi için reklam yasağının kaldırılması için kanun teklifi vermek istedi. CHP’li bir vekil, kapalı yerlerde sigara içme yasağının kahvehane, kıraathane, birahane ve lokal gibi yerlerde, 2015 yılı sonuna kadar uygulanmamasını istedi. Sigara kaçakçılığı PKK ve suç örgütlerinin önemli finans kaynaklarından. İçilen her Amerikan sigarası Mehmetçiğe kurşun olarak dönüyor.”
SEKTEYE UĞRATILIYOR
Kapalı alanda sigara yasaklarının neredeyse rafa kalktığını gündem taşıyan Sağlığa Evet Derneği Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı ise Türkiye’nin tütün ile mücadelesinde 2011 yılından sonra sekteye uğratılmak istendiğini belirtti.
Türkiye’de tütün kullanımı 2009-2010 arası yüzde 13 azaldığını sözlerine ekleyen Prof. Dr. Dağlı, “Kapalı alan yasakları, eğitici medya kampanyaları, vergi artışı bir arada uygulanınca mucizeler gerçekleşmişti. Ne olduysa 2011’de oldu. Denetim ekipleri zayıflatıldı, ihlallerin takibi bırakıldı, resmi metinlerde ‘tütün endüstrisi’ ibaresinin kullanılmaması istendi. Tütün kullanımının tarihinin en yüksek seviyesine çıktı. Onlarca yıldır verilen sivil toplum çabasına rağmen en çok tütün kullanan ülkeler listesinin başındayız” diye konuştu.
MERCEK ALTINA ALINMALI
Öte yandan kartellerin Türkiye üzerindeki emellerine yönelik ‘Haberglobal.com.tr’ye bilgi veren Yeşilay Bilim Kurulu’ndan bir üye, özellikle Amerikan sigara şirketinin faaliyetlerinin mercek altına alınması gerektiğini gündeme taşıdı
Amerikan sigara şirketinin bir holding kurduğu vakfa sürekli sponsor olduğunu, söz konusu vakfın kadın ve çocuklara yönelik kampanyaların çoğuna maddi destek verdiğini öne süren uzman isim, “Dumansız hava sahası uygulamasının benzeri Türkiye’den önce sadece İrlanda ve İngiltere’de hayata geçmişti. Meclis’te kavgalar çıktı. Adalet Komisyonu toplantısına sigara firmaları temsilcileri girmeye, el altından müdahale etmeye çalışıyordu. Cevdet Erdöl çok direndi” dedi.
mert.inan@haberglobal.com.tr
Kaynak: Web Özel