Asrın Felaketinde en ağır hasarı Hatay, Adıyaman ve Kahramanmaraş aldı. Yaraların sarılması için tüm imkanlar seferber edilirken, yakınlarını kaybedenlerin acısı ise ilk gününden bu yana devam ediyor. 6 Şubat 2023 günü Adıyaman’da yıkılan ve onlarca kişinin hayatını kaybettiği İsias Otel ise yaşanan felaketin ibretlik yapılarından. Rehber ve sporcu 63 kişinin öldüğü otelde, 35 kişilik Kuzey Kıbrıslı ortaokul voleybol takımı kafilesinden ise kurtulan olmazken, felaketin ardından otel binasının 90’larda apartman olarak yaptırıldığı,10 yıl kaba inşaat şeklinde kaldığı ve 2001’de konaklama tesisine dönüştürüldüğü ortaya çıktı. Antakya İnönü Bulvarı’nda 2010 yılında inşa edilen 12 katlı, 250 dairelik Rönesans Rezidans da, deprem sırasında adeta kağıt gibi katlanıp saniyeler içinde yıkılmış, enkaz altında kalan onlarca kişi yaşamını yitirmişti. Hatay’daki en lüks yapılardan biri kabul edilen ve 14 yıl önce inşa edilen rezidans felaketin bir
diğer ibretlik yapısı olarak kabul ediliyor.
2 YIL ÖNCE UYARDILAR
Uzmanlara göre 10 kenti etkileyen felaketin en büyük nedeni, bazı müteahhitlerin tüm yasal düzenlemelere rağmen kazanç uğruna eksik veya yanlış malzeme ile yaptıkları binalar. Buna ilişkin en çarpıcı tespitler ise 2021’de Jeoloj Uzmanları tarafından hazırlanan ‘Fay Üzerinde Yaşayan Kentlerimiz’ başlıklı raporda yer alıyor. Asrın Felaketinden 2 yıl önce Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye’deki riske dikkat çekilirken, Antakya, Hassa, Kırıkhan, Reyhanlı, Dörtyol, Erzin ilçe merkezleri ile 25 mahallenin doğrudan diri fay zonları üzerine oturduğuna yer veriliyor.
“6.5 VE ÜZERİ YIKAR”
Raporda ayrıca Hatay’da birçok yerleşim alanının zayıf mühendislik özelliklerine sahip zemin birimleri üzerine yükseldiği, olası bir deprem riskine karşı gerekli çalışmaların başlatılması vurgulanıyor. Felaketten 2 yıl önce hazırlanan raporun devamındaki uyarılar ise şöyle
sıralanıyor: “Bu nedenle Antakya’nın 6,5’dan büyük bir olası depremde hem depremin yaratacağı şiddetli sarsıntı, hem de yüzey faylanması tehlikesi nedeniyle hasar alması beklenmektedir. Bu durumda en akıllıca yaklaşım, yapıların deprem sarsıntısını karşılayacak biçimde kurallara uygun hale getirilmesidir.”
SIVILAŞMA UYARISI YAPILMIŞTI
Alınacak önlemlere ilişkin şu saptamalar şöyle sıralanıyor: “Kahramanmaraş’ta da birçok yerleşim alanının zayıf mühendislik özelliklerine sahip zemin birimleri üzerine oturması,
sıvılaşma veya yanal yayılmaya uygun alanların varlığı dikkate alınarak, deprem master planının hazırlanması, deprem master planı dikkate alınarak kentin gelişim ve yerleşim stratejilerinin yeniden belirlenmesi, diri fay hatlarının salınım bandı içinde kalan yapıların kentsel dönüşüm ve yenileme kapsamına alınması gereklidir.”
İNŞAAT KUMU KULLANILDI
Öte yandan depremin en ağır yıkıma uğrattığı kentlerin başında gelen Hatay’da yıkılan eski yapıların geçmişte Samandağ sahilinden çekilen tuzlu kum kullanılarak inşa edilen yapılar olduğu ise uzmanlar tarafından gündeme getiriliyor. Örneğin Jeoloji Uzmanı Rasim Can,
Antakya’nın alüvyon zeminde yükselen bir kent olsa da asıl sorunun Samandağ sahilinden çekilen tuzlu kumun binalarda kullanılması olduğuna dikkat çeken isimlerden.
Hatay İnşaat Mühendisleri Odası eski Başkanı Cihat Mazmanoğlu da yıkılan eski yapıların birçoğunda Samandağ sahilinden alınan tuzlu kumsal kumlarıyla inşaatlar yapıldığını gündeme getiren isimler arasında. Mazmanoğlu’na göre mühendislik hizmeti almış bazı binaların yıkılması malzeme ve denetim eksikliğinden kaynaklı.
İskenderun Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden Jeofizik Mühendisi Prof.Dr.Semir Över de Antakya başta olmak Hatay’ın birçok ilçesinde özellikle 1999 depremi öncesi yapılan binaların büyük bölümünün deniz kumuyla inşa edildiğini söyleyenlerden: “Eski yapıların inşaatında Samandağ sahilinden alınan tuzlu kumların kullanıldığı biliniyor. Tuzlu kum inşaatın demir ve donatılarında korozyona neden olduğu gibi yeterli mukavemeti gösterecek sıkılaşmayı sağlamaz.”
mert.inan@haberglobal.com.tr
Kaynak: Web Özel