Danimarka’da yeni yayımlanan bir araştırma, Yamnaya adı verilen Tunç Çağı insanlarının, Ukrayna ve Rusya’nın bulunduğu bozkırlardan kuzeybatı Avrupa’ya göç ettiğinde, “Multiple Skleroz” (MS) hastalığı riskini artıran gen varyantlarını taşıdıklarını ortaya koydu. Bugüne kadar, MS riskini artırabilecek 230’dan fazla genetik varyant bulunduğu biliniyordu. MS hastalığının teşhis ve tedavisinde bu türden genetik araştırmaların yol gösterici olup olmadığını ve bu alanda yapılan çalışmaları ise Sağlık Bilimleri Üniversitesi Sancaktepe Şehit Prof. Dr. İlhan Varank Eğitim Araştırma Hastanesi’nde görev yapan, Türkiye MS Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Serkan Demir değerlendirdi.
KUZEY AVRUPA’YA YAYILDI
Nature Dergisi, Ocak sayısında MS ve genetik ilişkisine dair ezber bozan bir makale yayınlandığını hatırlatan Demir değerlendirmesinde şunlara yer verdi: “Bilimsel makale Yamnaya halkının, günümüzde Ukrayna ve Rusya bölgesindeki bozkırlardan kuzeybatı Avrupa’ya göç ederken, MS riskini artıran genetik varyantları taşıdıklarını ortaya koyuyor. Çalışma, antik DNA analizleri ve gen bankalarından elde edilen verilerle gerçekleştirildi. Araştırma sonuçlarına göre, bu gen varyantları özellikle kuzey Avrupalıların torunlarında yaygın olarak bulunuyor ve bu bölgedeki MS hastalığı oranlarının yüksek olmasının nedenlerinden olabileceğine vurgu yapıyor.”
GÜNEŞİN AÇISI ETKİSİ
Hastalığın Avrupa’da yayılmasıyla ilgili bilgileri aktaran Demir şu ifadelere yer verdi:
“Bilindiği gibi MS prevalansının en yüksek görüldüğü bölgeler İskandinav ülkeleri. Bu sebeple Danimarkalı bilim insanlarının bu çalışması çok değerli. O bölgede güneş ışınlarının açısı, D vitamini gibi sebepler etyolojide bugüne kadar kuvvetle muhtemel suçlanırken, şimdi olayın genetik kökenine de ciddi bir ışık tutuldu. Araştırmacılar, MS riskini artıran 230’dan fazla genetik varyantın bulunduğunu belirtiyor.”
“Araştırmanın bir diğer ilginç bulgusu, MS ile bağlantılı genetik varyantların, Yamnaya göçleri sırasında kuzey Avrupa’ya taşındığı ve burada yoğun bir şekilde bulunduğu yönünde. Araştırmacılar, antik Avrasyalıların DNA’sını modern İngiliz bireylerin DNA verileriyle karşılaştırdı ve bu genetik izleri takip etti. Sonuçlar, MS hastalığının genetik kökenleri ve yayılımı hakkında yeni bilgiler sunmaktadır.”
YOL GÖSTERİCİ
“Bu türden genetik araştırmalar, MS hastalığının teşhis ve tedavisinde önemli bir yol gösterici olabilir. Çünkü, MS hastalığının tam olarak nasıl oluştuğu ve genler, çevresel faktörler ve virüslerin bu süreçteki etkileşimi hâlâ tam olarak anlaşılamamıştır. Bu konuda yapılan araştırmalar, tarih öncesi göçlerin genetik mirasımız üzerindeki etkilerini daha iyi anlamamıza yardımcı olup ve bu tür hastalıkların kökenlerini aydınlatmamızda önemli bir rol oynayacaktır.”
HAYVAN MİKROPLARI
Çalışmanın yazarlarından Oxford Üniversitesi’nden Astrid Iversen ise, sebebi bilinmeyen hastalıkla ilgili modern insanların hayvan mikroplarına maruz kalmasının bağışıklık sisteminin dengesini bozmuş olabileceğini belirtiyor. Çalışmada yer alan bilim insanları, keşfin hastalığın gelişim süreçlerini anlamak için “önemli bir sıçrama” şeklinde tanımlıyor.
ertan.altan@haberglobal.com.tr
Kaynak: Web Özel