Bundan kaçış yok! Mecburen vejetaryen

Avrupa Çevre Ajansı (AÇA), bu ay yayınladığı Avrupa Ä°klim Riski Değerlendirmesi raporunda, Güney Avrupa’da artan sıcaklıklar, daha az yağış, kıyı erozyonu ve seller nedeniyle su kaynaklarının bitme noktasına geleceği uyarısında bulundu. Araştırma, Türkiye’nin de yer aldığı Güney Avrupa bölgesinin iklim değişikliğinin etkilerine karşı en savunmasız bölge olduğunu vurguluyor. Avrupa çapında acil eylem çağrısı yapılan raporda, kıyı şeritlerinin ve tarımsal üretimin korunması, sıcak hava dalgalarının genel nüfus üzerindeki etkisinin azaltılması, sel önleme ve yönetiminin iyileştirilmesi ve Avrupa dayanışmasının güçlendirilmesi gibi alanlarda çalışmalar yapmanın zorunlu olduğu belirtiliyor.

Araştırmalar vejetaryen beslenme tarzının yakın gelecekte bir zorunluluk olacağını ortaya koyuyor. 

GIDA TEDARÄ°K RÄ°SKÄ°

Raporda su kaynaklarıyla ilgili sorunun kendisini en fazla gıda tedarik zincirinde göstereceği belirtiliyor. Raporda, uzun süren kuraklık ve aşırı sıcaklıklar nedeniyle mahsullerin yok olmasının Avrupa’nın güneyinde zaten bir sorun olduğu vurgulanarak yaklaşan “mega kuraklık” tehdidinin çok daha geniş bir alan üzerindeki etkili olacağı ifade ediliyor. Rapora göre yağmurun olmadığı uzun dönemler “su ve gıda güvensizliğine, kritik altyapının aksamasına ve finansal piyasalar ile istikrara yönelik tehditlere” yol açabilir.

ORTAK TARIM POLÄ°TÄ°KASI

Rapor, kuraklıkların daha şiddetli hale gelmesi riskinin, Avrupa Birliği üyesi devletlerin Ortak Tarım Politikası stratejik planlarına dahil edilmesi gerektiğinin altını çizerken, “Kuraklığa dayanıklı mahsul veya çeşitlerin desteklenmesi ve daha az su yoğunluklu mahsullerin tercih edilmesi gerekiyor” ifadelerine yer veriliyor.

Bundan kaçış yok! Mecburen vejetaryen - Resim : 2
Bitki temelli gıdaların yaygınlık kazandırılması için uluslararası programlara ihtiyaç olduğu belirtiliyor. 

BÄ°TKÄ° BAZLI GIDALAR

Rapordaki esas vurgular hayvancılıkla ilgili risklere işaret ederken şu ifadelere yer veriliyor: “Suyun yoğun kullanıldığı ağırlıklı olarak ithal yemlere bağımlı olan gıda üretimine yönelik riskler konusunda farkındalık artırılmalı. Tarladan Sofraya Stratejisi kapsamında öngörüldüğü gibi ve uluslararası beslenme yönergeleri doğrultusunda hayvan bazlı gıdalardan bitki bazlı gıdalara kısmi bir geçiş, gıda üretimi için tatlı su tüketimini azaltacaktır.

500 GRAM ETE 7 TON SU

Su kıtlığı ve et tüketimi arasındaki ilişkiyi ortaya koyan pek çok farklı araştırma da da bulunuyor. “Lundi Verti” adlı bir sivil toplum örgütünün yaptığı hesaplamalara göre 500 gram inek eti üretmek için yaklaşık 7 bin litre su tüketmek gerekiyor. Bu rakamın buğday ve pirinç için kullanılan suyun neredeyse 10 katı olduğu ifade ediliyor. Aynı araştırmaya göre bir kişinin tamamen vejetaryen beslenmesi, bireysel olarak yol açtığı sera gazı salınımını yaklaşık yüzde 10 oranında düşürüyor.

Bundan kaçış yok! Mecburen vejetaryen - Resim : 3
Araştırmalar yalnızca 500 gram et üretimi için 7 ton su kullanıldığını gösteriyor. 

ÜRETİM YEME GİDİYOR

BM Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) verilerine göre ise tüm dünyadaki tarım alanlarının yüzde 83’ü hayvancılık için kullanılıyor. Araştırmalar dünya genelinde üretilen mısırın yüzde 80’inin, yulafın ise yüzde 95’inin hayvan yemi olarak kullanıldığını ortaya koyuyor. Dünyada üretilen her 5 ton tahıldan iki tonu hayvan (tavuk ve balık dahil) yemi oluyor. Tüm dünyadaki çiftlik hayvanlarının; yaklaşık 9  milyar insanın ihtiyaç duyduğu tüm kaloriye denk yem tükettiği belirtiliyor.

ertan.altan@haberglobal.com.tr 

Kaynak: Web Özel

Yorum yapın