Usta oyuncu Tanülkü’nün ilk çocuÄuyla tanıÅma hikayesi, 1980’li yıllarda siyasi nedenlerden girdiÄi Ulucanlar Cezaevi’nde baÅlıyor. Tanülkü, cezaevinde gördüÄü iÅkencelerden dolayı çocuk sahibi olamıyor.
Kendisi 6 yaÅındayken babasını kaybeden, baba özlemine bir de çocuk özlemi eklenen Tanülkü, orada kaldıÄı dönemde yaÅadıÄı bir olaydan çok etkileniyor ve cezaevinden çıktıktan sonra babasından da izin alarak, müebbet alan bir mahkumun çocuÄuna sahip çıkıp onu okutuyor.
Â
Bir çocuÄun hayatına dokunmanın verdiÄi mutluluÄu tadan Tanülkü ve her zaman destekçisi olan eÅi Zehra Tanülkü, artık annesi ve babası cezaevinde kalan çocuklar ile sokakta yaÅayan çocukların ailesi olmaya karar veriyor.
Tanülkü, tiyatro ve dizilerden kazandıÄı para ve eÅinin maaÅıyla bugüne kadar sahip çıktıÄı 26 çocuÄun farklı illerde kiraladıÄı evlerde bakımını saÄlayıp onları okutuyor. Tanülkü çifti, koÅulsuz sevgiyle büyüttükleri, aralarında iki savcı ve avukat bulunan evlatları ve torunlarıyla toplam 101 kiÅiden oluÅan kocaman ailesiyle günlerini geçiriyor.
“ÃOCUKTAKÄ° FOTOÄRAF BENÄ°M KENDÄ° FOTOÄRAFIMDI”
Hayatını ve yaÅadıklarını anlatan usta oyuncu Turgay Tanülkü, ilk oÄlunun Åimdi 45 yaÅında olduÄunu ve Ankara’da yaÅadıÄını söyledi.
O zamanlar oÄluyla ilgilenmekten büyük mutluluk duyduÄunu belirten Tanülkü, “Onu okuluna gidip alıyordum, elinden tutuyordum. Ãünkü o benim de özlemimdi. Babam yoktu. Ben hiçbir zaman babamın elini tutamadım. Ãocuktaki fotoÄraf benim kendi fotoÄrafımdı. Aslında ben kendime, kendi özlemlerime iyilik yapıyordum” diye konuÅtu.
Hemen akabinde, anne veya babası cezaevinde kalan 5 çocuÄa daha babalık yapmaya baÅladıÄını anlatan Tanülkü, Åöyle devam etti:
Kız çocuÄu dünyamıza geldiÄi gün dünyamız bambaÅka olmaya baÅladı. Kız çocuÄu paylaÅılamayacak kadar özel. Onların okumalarını çok istedim. Cezaevlerinde tiyatro yapmaya baÅladım. Orada bir sürü çocuk var. Onlardan almaya baÅladım. Devlet, çocukları 6 yaÅına kadar cezaevinde tutuyor sonra da kendi korumasına alıyor.
Biz o süreç içerisinde ailelerle anlaÅıp eÅimle okumalarını saÄlıyoruz. Bakırköy Kadınlar Cezaevinde tiyatro oynamıÅtım. Bir hanım arkadaÅ bebeÄini havaya kaldırdı ‘hocam bu çocuÄu sana doÄurdum’ dedi. En son aldıÄım ufak çocuÄum o. Sonrasında sokaktan çocuklar almaya baÅladım. KaÄıt toplayan, tinerci çocuklardan evlatlarım oluÅmaya baÅladı ve nüfusumuz giderek arttı.
 “ONLARDAN Ä°STEDÄ°ÄÄ°MÄ°Z TEK ÅEY OKUMALARI”
Tanülkü, çocuklarına ev kiralayıp, bakımlarını saÄladıklarını belirterek “Bizim de evimiz yok, biz de kiradayız. Ãdedikten sonra her ev senin. Ãok mutluyuz. Onlardan istediÄimiz tek Åey, okumaları” dedi.
Yardım etmenin sadece çocuÄun karnını doyurmak olmadıÄını, o çocuÄun baÅını okÅamanın asıl mesele olduÄunu ifade eden Tanülkü, Åöyle konuÅtu:
– ‘Koruyucu aile ol’ demek bana göre lükse kaçıyor. Neye göre korumak? Ä°smi deÄiÅirse sahiplenmek adına mükemmel bir Åey. Sokakta bir sürü evlat var. Ãocuklarımdan mezun olanlar, iÅ güç sahibi olanlar, yuva kuranlar dönüp arkasına bakıyor ve arkadan gelen çocuklarımıza da onlar sahip çıkıyor. Bu, bir zincir. Koruyucu ailelikte de bir zincir olmalı.
– SokaÄa atılan çocuklar da bir anne babadan gelme. Kötü niyetli kiÅiler bunları kullanıyor. O aradaki uçurumu acizane, karımla beraber kapatmaya çalıÅıyoruz. Eskiden yaÅadıklarımdan dolayı çocuÄum olmuyor. Onun için dıÅarıdaki her çocuk benim için kutsal. Onların aÄlamaları, gülmeleri her bakımdan benim için çok özel. Yaradan’a teÅekkür ediyorum hep böyle bir Åeyi bize kısmet ettiÄi için.
Ailesini 6 Åubat depremlerinde kaybeden 4 yaÅında bir kız çocuÄunun da olduÄunu anlatan Tanülkü, “Kızımız hala annesini bekliyor. DiÄerleri oynarken o oturuyor. ‘Kızım hadi oynasana’ diyorum, ‘yok annem gelecek’ diyor. Bir tek onu çözemiyorum” dedi.
“BENÄ°M DESTURUM SEVGÄ°, VEREBÄ°LDÄ°ÄÄ°M KADAR SEVGÄ°”
Tanülkü, çocuklarının hepsinin eÅine kendisine “anne” ve “baba” diye hitap ettiÄini belirterek sözlerini Åöyle sürdürdü:
– Ufaklar bana ‘dede’ demeye baÅladı. EÅim Zehra’ya çok Åey borçluyum. EÅim olmasaydı ben bunları yapamazdım. Onun da yüreÄi çok farklıdır, benden daha farklıdır. Ãocuklar anne kokusunu özlüyor. Ãocuklarım benim karÅıma geçip, Zehra’ya da dokunarak konuÅurlar. Dokunma duygusu, babalık ve annelik demek. Oyuncu arkadaÅlarım ‘para verelim çocuklara harca’ diyor. Hayır gidip onunla oturmalı, ekmeÄini paylaÅmalısın. ÃocuÄun özlem duyduÄu bu. Ãnemli olan sevgi. Bu çocukların sevgiye ihtiyacı var. Ailede sevgiyi görmeyen çocuk, kendi kurduÄu yuvada sevgiyi kuramaz.
– Bayramlarda çocukları ailelerine göndermek istiyorum. Ãç gün sonra ‘bizi gel al’ diye arıyorlar. Mutluyuz. Bayramları, özel günleri o çocuklarla paylaÅabildiÄimiz için çok mutluyuz. Büyükler geldi, gelemeyenlerle görüntülü konuÅtuk. Yozgat’ta okuyan evlatlarım var, 3 kız kardeÅ. Büyüklere ‘Babam bir Åey lazım mı?’ diye soruyorum ‘yok babam’ diyorlar. En küçüÄüne sorduÄumda ‘sen gel’ diyor. BambaÅka bir dünya. Onun için herkes, her Åeye sevgi göstermeli. Benim desturum sevgi, verebildiÄim kadar sevgi. EÅimin de benim de mutluluÄumuz bu. Ä°kisini de onlarda görüyorum. 10 torunum var. Onlarda annelerinin ve babalarının kokusu var. Her Åey insan kokusu ve dokusudur. Bizim yaptıÄımız bu.
“HEPSÄ° BÄ°RBÄ°RÄ°NDEN GÃREREK OKUMAYA BAÅLIYOR”
Tanülkü, çocuklarından 17’sinin üniversitede okuduÄunu ifade ederek “Bizde bütünlemeye kalmak yok. Hepsi birbirinden görerek okumaya baÅlıyor. Büyüklerim küçüklerin yanına gelir, onlara Ä°ngilizce ve matematik dersleri verirler” dedi.
“Benim iki desturum vardır.” diyen Tanülkü, “Hastane ile hapishaneye ne zaman düÅüleceÄi belli olmaz. Onun için hiç kimse kimseyi küçümsemesin. Cezaevindeki çocuklar sokak çocuklarıyla ve sokak çocukları senin evindeki çocukla aynı parkta, aynı salıncaÄa binip biz de onları sallarsak bu ülkede barıÅı elde ederiz. Ãocuklarıma da bunu öÄretiyorum” ifadelerini kullandı.