IMF: Türkiye kriz risklerini azalttı

Uluslararası Para Fonu (IMF), Türkiye’nin ekonomi politikalarındaki dönüşümün Türkiye’nin genel politika karışımını sıkılaştırarak kriz risklerini ciddi ölçüde azalttığını ve güveni artırdığını açıkladı.

IMF’nin dün akşam yayınladığı 4. Madde Gözden Geçirme raporunda “(Türk) yetkililerin açıkladığı politikalar uyarınca, IMF yetkilileri GYSH büyümesinin ve enflasyonun bu yıl ve gelecek yıl yavaşlamasını bekliyor” denildi.

Raporda cari açığın ilk çeyrekte gayrı safi yurtiçi hasılanın (GSYH) yüzde 2.7’sine düştüğü, piyasa rish iştahının iyileştiği vurgulanırken, uluslararası rezervlerin Nisan’da 91 milyar dolar arttığı ifade edildi.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının ülkenin kredi notunu artırdığı, CDS’in de 2023 yılının ortasından beri yaklaşık 440 baz puan düştüğü hatırlatıldı.

BÜYÜME VE ENFLASYON TAHMİNLERİ

Manşet enflasyonun yazın düşmeye başlasa da hâlâ yüksek seyrettiği belirtilen raporda “IMF GYSH büyümesinin ve enflasyonun bu yıl ve gelecek yıl yavaşlamasını beklemeye devam ediyor” denildi.

Raporda sıkı para ve gelir politikalarının ülke içindeki talebi baskılayacağı ve 2024’te büyümenin yaklaşık yüzde 3.4 seviyesine olacağı belirtildi.

Raporda, “Olumlu baz etkisine rağmen yıllık enflasyon Aralık sonunda yüzde 43 civarında gerçekleşecek. 2025’te büyüme yüzde 2.7’ye doğru daha ılımlı hale gelecek, enflasyon yüzde 24’lere düşecek” denildi.

Rapora göre orta vadede enflasyonda daha fazla düşüş güveni artıracak ve büyüme yeniden yüzde 3.5-4 aralığına yükselecek. Uluslararası rezervler IMF’nin rezerv yeterlilik ölçütünün yüzde 100’ünün üzerinde kalacak.

IMF yetkilileri, enflasyonla mücadelede uygulanan kademeli yaklaşımının büyüme üzerindeki olumsuz etkiyi sınırlamayı amaçlasa da aşağı yönlü riskler taşıdığını ifade ettiler.

Küresel enerji fiyatlarının yükselmesi, Ortadoğu’daki çatışmadan veya Ukrayna’daki savaştan kaynaklanan jeopolitik gerginlikler veya sermaye akışlarının tersine dönmesi gibi enflasyonun rayından çıkmasına neden olabilecek risklere işaret edilen açıklamada, enflasyon beklentilerinin daha hızlı bir şekilde yeniden çıpalanmasının bu riskleri azaltacağı vurgulandı.

Maliye politikasına öncelik veren daha sıkı politika karışımının riskleri azaltacağı ve enflasyonda daha hızlı bir düşüşe neden olabileceği belirtilen raporda “Mali, parasal ve gelir politikalarının birlikte çalışması gerekecek” denildi.

Raporda ayrıca enflasyonu düşürmeye destek olmak için daha büyük ölçekli ve önden yüklemeli mali konsolidasyonun gerekli olduğu belirtildi.

IMF: SIKI FİNANSAL KOŞULLARA İHTİYAÇ DUYULACAK

IMF’nin raporunda enflasyonun kesin olarak aşağı yönlü bir eğilime girene ve enflasyon beklentileri TCMB tahmin aralığına yaklaşana kadar sıkı finansal koşullara ihtiyaç duyulacağı belirtildi.

“Enflasyon 2025 sonu hedef aralığına tutarlı bir yolda ilerlemezse ek sıkılaşma gerekebilir” denilen raporda hâlâ yüksek olan enflasyon ataleti sorununa çözüm bulunması gerektiği iafde edildi.

Finansal istikrarın devamı için daha fazla reforma ihtiyaç olduğu dile getirilen raporda Türkiye’nin gri listeden çıkmasının memnuniyet verici olduğu vurgulandı.

Ayrıca raporda, politika çerçevesinin güçlendirilmesi, KOBÄ°’lere yönelik engellerin ele alınması, iş gücü piyasasının işleyişinin iyileştirilmesi ve yeşil geçişin hızlandırılmasının orta vadeli büyümeyi artıracağı kaydedildi.

IMF heyeti James Walsh başkanlığında 29 Mayıs-11 Haziran tarihlerinde 4. madde istişarelerini yürütmek amacıyla Türkiye’ye ziyarette bulundu.

 

Yorum yapın