Ãzellikle Federal Rezerv Kurulu’nun 1 Ekim 2024 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere büyük bankalar için nihai bireysel sermaye gerekliliklerini açıklaması, altının modern bankacılık sistemindeki rolüne iliÅkin spekülasyonları ateÅledi.
Altın standardı, bir ülkenin para biriminin doÄrudan altına baÄlı olduÄu bir para sistemiydi. ÃoÄu ülke 20. yüzyılda desteksiz itibari para birimlerinin yaygınlaÅmasıyla birlikte bu standardı terk etti. Ancak, bankacılık düzenlemelerindeki son deÄiÅiklikler, altını finansal kurumlar için çok önemli bir varlık olarak yeniden odak noktasına getirdi.
Finboldâda yer alan analize göre, yeni Basel III düzenlemeleri kapsamında altın, Tier 1 varlık olarak yeniden sınıflandırılarak nakit ve devlet tahvilleri ile aynı seviyeye getirildi.Â
Basel III çerçevesi ve yeni bir ‘Altın standardı’
Basel III’ün uygulanması, bankacılık sektöründe altının görünümünü önemli ölçüde deÄiÅtirdi. Ãzellikle tahsis edilen altının sıfır risk aÄırlıÄına sahip olması, onu sermaye rezervlerini güçlendirmek isteyen bankalar için cazip bir seçenek oldu.
Ayrıca, yeni düzenlemeler bankaların potansiyel kayıpları absorbe etmek ve finansal Åoklara karÅı dayanıklılıklarını artırmak için daha yüksek sermaye seviyelerine sahip olmalarını gerektiriyor. Asgari sermaye gereksinimi artık yüzde 4,5 ve ek olarak en az yüzde 2,5 stres sermayesi tamponu gereksinimi var.
Bu deÄiÅiklikler büyük bankaları varlık portföylerini yeniden deÄerlendirmeye sevk etti ve bu da potansiyel olarak altın varlıklarının artmasına yol açtı. Sonuç olarak, bazı uzmanlar bunun altın standardının modern bir versiyonunun önünü açabileceÄine inanıyor.
Küresel finans sistemi üzerindeki etkileri
Altının Tier 1 varlık olarak yeniden sınıflandırılmasının küresel finans sistemi üzerinde geniŠkapsamlı etkileri olacak. Birincisi, bankaların fiziki altın talebinin artmasına yol açarak potansiyel olarak fiyatını yükseltebilir.
Bu olgu, altının sürekli olarak tüm zamanların en yüksek seviyelerine ulaÅmasıyla fiyat grafiklerinde zaten gözlemleniyor. Finbold’un daha önce bildirdiÄi gibi, bu yazı itibariyle altın 2.503 dolardan iÅlem görüyor ve son rekorları kırdıktan sonra daha yüksek seviyelerde seyrediyor.
Dahası, bu deÄiÅim ekonomik belirsizlik dönemlerinde altının güvenli liman rolünü güçlendirebilir. Bankalar altın varlıklarını arttırdıkça, bu durum merkez bankalarının rezervlerine iliÅkin kararlarını da etkileyebilir ve altının küresel finans ortamındaki konumunu daha da saÄlamlaÅtırabilir.
Forbes’un bir raporu da dünya çapındaki merkez bankalarının artan talebinin ardından yaklaÅan bir altın standardının sinyallerini veriyor.
Bankacılıkta altın için yeni bir dönem
Basel III’ün getirdiÄi son deÄiÅiklikler altın standardına hemen dönüŠsinyali vermese de, bankacılık sektöründe altın için yeni bir döneme iÅaret ettiÄi Åüphesiz. Altının Tier 1 varlık olarak yeniden sınıflandırılması, finansal sistem içindeki statüsünü ve önemini artırdı.
Bankalar bu yeni düzenlemelere uyum saÄladıkça, altının finansal piyasalarda algılanma ve kullanılma biçiminde bir deÄiÅim görülebilir. Tam teÅekküllü bir altın standardı ufukta görünmese de, bankacılık düzenlemelerinde altının artan önemi, küresel finans sistemindeki rolünün geliÅmeye ve geniÅlemeye devam edeceÄini iÅaret ediyor.Â
Nihayetinde bu geliÅmeler, altının finansal bir varlık olarak kalıcı deÄerini gösteriyor. Dünya belirsiz ekonomik dönemlerden geçerken, bankacılık düzenlemelerinde altının yeniden önem kazanması, küresel finans ortamında dengeleyici bir güç saÄlayabilir.