Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Türkiye’nin ilk yazılım Turcorn’u INSIDER, 500 milyon dolar daha küresel yatırım almayı baÅardı.” dedi.
Yıldız Teknik Ãniversitesi DavutpaÅa Kongre Merkezi’nin Akademik Yılı AçılıŠTöreni’nde konuÅan Kacır, Türkiye’nin 7 teknoloji Åirketinin milyar dolar deÄeri aÅtıÄını söyledi.
Kacır, “Türkiye’nin ilk yazılım Turcorn’u INSIDER, 500 milyon dolar daha küresel yatırım almayı baÅardı. Onlarca ülkede faaliyet gösteren muazzam bir yazılım giriÅimi baÅarısından söz ediyoruz. Bu baÅarıların sayılarını artırmayı amaçlıyoruz.” diye konuÅtu.
2030 yılına gelindiÄinde 100 bin tekno giriÅimin Türkiye’den doÄmasını ve aralarından 100’ünün milyar dolar deÄeri aÅmasını amaçladıklarını belirten Kacır, “Türkiye’nin ilk milyar dolar deÄeri aÅan giriÅimi bir oyun Åirketiydi. Åimdi oyun Åirketinden 70’ten fazla yeni teknoloji giriÅimi doÄdu. Yani adeta her bir Turcorn bir teknoloji giriÅimi kuluçkasına dönüÅüyor.” açıklamasında bulundu.
Ä°leriki dönemde büyük Åirketlerin Türkiye’nin AR-GE ekosistemini daha güçlü Åekilde beslemesini saÄlayacaklarını kaydeden Kacır, TÃBÄ°TAK Enstitüsü’yle üniversiteleri daha da yakınlaÅtırmak istediklerini belirtti.
Yüksek teknolojinin ve sanayi devrimlerinin insanlıÄın yararına olduÄu ölçüde kıymetli olduÄuna inandıÄını belirten Kacır, “Bütün bunlar insana hizmet ediyorsa, dünyaya adalet getiriyorsa, merhamet getiriyorsa kıymetli iÅlerdir. Biliyoruz ki çoÄu zaman tarihte böyle olmadı. 20. yüzyılın en büyük keÅiflerinden biri belki nükleer teknolojilerdir ama HiroÅima ve Nagasaki’de atom bombalarıyla binlerce masum insan hayatını kaybetti.” diye konuÅtu.
Kacır, 40 binden fazla masum insanı Ä°srail’in, dünyanın gözü önünde katlederek bir soykırım gerçekleÅtirdiÄini belirterek, “Camileri, okulları, hastaneleri, kiliseleri bombalıyor. 2 milyona yakın insanı yerinden ediyor ve bütün dünya maalesef bunu adeta canlı yayında seyrediyor.” açıklamasında bulundu.
Bugünün dünyasında masumların hakkını hukukunu koruyacak bir küresel sistemin olmadıÄını ifade eden Kacır, bu saldırganlıÄa dur diyecek bir uluslararası kurumun, adaleti, barıÅı tahkim edecek bir düzen ve zalimleri bu zulümleri yapmadan alıkoyabilecek uluslararası mahkemelerin olmadıÄını belirtti.
Kacır, “Böylesi bir dünyada Türkiye yeniden insanlıÄı adaletle, merhametle buluÅturabilmek adına bütün bu gayretleri sürdürüyor.” Åeklinde konuÅtu.
Milli teknoloji hamlesinin nihai bir hedefi varsa bunun insanlıÄı yeniden adaletle, yeniden merhametle buluÅturabilmek olduÄunun altını çizen Kacır, Åunları kaydetti:
“Bu hedefe genç kardeÅlerimizin ellerinde, omuzlarında gerçekleÅecek çalıÅmalarla yürüyeceÄimize inanıyoruz. Milli teknoloji hamlesi Türkiye’nin kritik teknolojilerde, yüksek teknolojide tam baÄımsızlık yolculuÄu. Aslında milli teknoloji hamlesi tam baÄımsız Türkiye’nin anahtarı. Türkiye’nin kendi evlatlarının alın teriyle, akıl teriyle kendi ihtiyaçlarını görebilmesi, giderebilmesi hiçbir alanda baÅkalarından muhtaç olmayacak bir seviyeye gelebilmesi ve nihayetinde yüksek teknoloji ürünlerini yüksek katma deÄerli üreterek rekabet gücü kazanması ve toplumsal refahını yükseltmesi yolculuÄunun adı milli teknoloji hamlesi. Bu hamleyi gerçekleÅtirebilmek adına son 22 yılda muazzam bir araÅtırma geliÅtirme inovasyon ekosistemi inÅa ettik. Bugün Türkiye’nin dört bir yanında 104 teknoparkımızda 11 bine yakın teknoloji giriÅimi inovasyon odaklı çalıÅmalarını sürdürüyor. Türkiye’nin dört bir yanında 1600’den fazla AR-GE ve tasarım merkezi Türkiye’nin AR-GE yolculuÄuna güç katıyor. Yüksek teknoloji ihracatımız 9 milyar doları aÅtı. Ãniversitelerimizin sayısı 200’ü Türkiye’nin dört bir yanında teknoloji giriÅimlerine ev sahipliÄi yapmakta olan kuluçka merkezlerinin hızlandırma programlarının sayısı 100’ü aÅtı. Biz bütün bu yolculuÄu adım adım gerçekleÅtirdik. Hiçbir Åey, hiçbir baÅarı bugünden yarına ortaya çıkmadı. AR-GE insan kaynaÄımız bundan 20 yıl önce sadece 29 bindi. Åimdi 272 bin AR-GE insan kaynaÄından söz ediyoruz.”
“AR-GE harcamalarımızın milli gelirimizdeki payı ancak binde 5’ti. Åimdi yüzde 1,3 aÅmıÅ, AR-GE harcamaları payından söz ediyoruz.” diyen Kacır Åunlara vurgu yaptı:
” Bu ülkede 2002 yılında bir yılda yapılan patent baÅvurusu sayısı ancak 414’tü. Türkiye’de ancak günde bir patent baÅvurusu yapılıyordu. Åimdi 9 bine yakın patent baÅvurusundan söz ediyoruz. Ãzel sektörümüz artık araÅtırma geliÅtirmeye liderlik ediyor. Türkiye’nin AR-GE harcamalarında özel sektörün payı yüzde 30’un altındayken Åimdi yüzde 60’ın üzerinde. Bu dönemde bilimsel yayın kapasitemizi yükselttik. Türkiye’de bir yılda gerçekleÅen bilimsel yayınların sayısı son 17 yılda yaklaÅık 16 binden 50 bine yükseldi. Türk Sanayi bütün bu AR-GE ve inovasyon faaliyetlerinden aldıÄı güçle bugün dünyanın dört bir dünyanın dört bir yanına ihracat yapıyor. Sanayimizin milli hasıla içindeki payını yükseltiyoruz. Pandemi öncesi dönemde uzunca bir dönem yüzde 16,8 düzeyinde olan sanayi katma deÄerimizin milli gelir içindeki payı ortalama, pandemiden sonra, yüzde 20,8’e yani 4 puan yukarıya yükseldi.”
Kacır, özellikle son dönemde yüksek teknoloji üretimiyle, sanayi üretiminde geliÅme kaydettiklerinin altını çizdi.
Ä°hracatın 262 milyar dolara ulaÅtıÄını belirten Kacır, “Bundan 20 yıl önce 36 milyar dolar ihracattan söz ediyorduk ve bu ihracatın yüzde 95’ten fazlası sanayi ürünlerinden oluÅuyor.” dedi.
Kacır, “Ä°malat sanayimiz, üreten gücümüz bugün ihracatımızın öncüsü ve dünya ticaretinde bütün dünyadaki uluslararası ticarette Türkiye’nin payı binde 5 seviyesinden yüzde 1,07 seviyesine yükseldi. Yani dünyada Türkiye’nin üzerine bir Türkiye daha ilave ettik. Bunu kendi müteÅebbisimizin gücüyle, kendi insanımızın emeÄiyle, gayretiyle baÅardık.” açıklamasında bulundu.
Bugün Türkiye’nin güneÅ paneli, ticari araç, beyaz eÅya, demir çelik, çimento üretiminde Avrupa’da lider olduÄunu kaydeden Kacır, Türkiye’nin insansız hava araçları üretiminde dünyada lideri olduÄunun altını çizdi.
“SAVUNMA SANAYÄ°SÄ° MÄ°LLÄ° TEKNOLOJÄ° HAMLESÄ°NÄ°N LOKOMOTÄ°F SEKTÃRÃ OLDU”
Otomotiv sektörünün ihracatının 35 milyar dolara geldiÄini belirten Kacır, “Kimya sektörümüzün ihracatı 30 milyar doları aÅtı. Makine sektörümüzün ihracatı 25 milyar doları yakaladı. Bütün bunlar katma deÄerli üretim yaptıÄımız alanlar ve elbette bütün bu hikayede savunma sanayisi Türkiye için muazzam bir örneklik teÅkil etti, milli teknoloji hamlesinin lokomotif sektörü oldu.” diye konuÅtu.
Kacır, sözlerini Åöyle sürdürdü:
“Türk savunma sanayi sistemlerinin dünyada harp paradigmalarını deÄiÅtiriyor olması sadece topraklarımızdan söküp attıÄımız terör örgütlerine deÄil onların arkalarındaki Åer odaklarını da fazlasıyla rahatsız ediyor ama TUSAÅ’ta bir mühendis kardeÅimizin hemen o saldırı gününde o kampüsten çıkarken söylediÄi sözler aslında bizim parolamız. Hainlere inat daha fazla çalıÅacaÄız, daha fazla üreteceÄiz. Biz inançlı bir milletiz. Biz iÅine aÅkını katan, heyecanını katan, coÅkusunu katan bir milletiz. Tarih sahnesine Türkler ilk kez havacılıkta çıkmıŠoldu. Demek ki paradigma deÄiÅimine odaklanmak bizi baÅkalarıyla yarıÅta öne geçiriyormuÅ. Bütün bu baÅlıklarda yenilenebilir enerji teknolojilerinden ulaÅım teknolojilerine, akıllı tarım teknolojilerinden saÄlıkta biyoteknolojiye bütün bu yenilikçi alanlar Türkiye için fırsat alanları ve bunlarda baÄımsız olmak da aslında savunma sanayisinde baÄımsız olmak kadar hayati ve stratejik deÄer taÅıyor.”
“Sadece savunma sanayinde baÄımsız olarak teknolojik baÄımsızlıÄımızı takip edemeyiz. Enerji teknolojilerinde, finans teknolojilerinde, gıda teknolojilerinde, saÄlık teknolojilerinde, kritik tüm alanlarda Türkiye’nin baÄımsızlıÄı, teknolojik baÄımsızlıÄımızı tahkim etmek fırsatını bizlere sunacak ve nihayetinde bütün bu alanlarda elde ettiÄimiz kazanımlar Türkiye yüzyılı hedeflerimize bizi yaklaÅtıracak.” deÄerlendirmesini yapan Kacır, Åunların altını çizdi:
“En büyük yatırım teÅvik programını geçtiÄimiz aylarda CumhurbaÅkanı’mız ilan etti. HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı’yla Türkiye’de batarya teknolojilerinden yarı iletkenlere güneÅ hücrelerinden rüzgar türbinlerine, elektrikli araçlara, hidrojen, yeÅil hidrojen üretiminden biyoteknolojiye, sanayi robotlarından hiper ölçek veri merkezlerine, Türkiye’nin yüksek teknoloji alanlarında rekabet gücü kazanmasını saÄlayacak yatırımları hayata geçirebilmek için önümüzdeki dönemde muazzam bir atılım gerçekleÅtireceÄiz. 30 milyar dolara yakın bir kaynaÄı bu alanlarda gerçekleÅecek yatırımlara sunuyor olacaÄız.”
Bakan Kacır, otonom araçların yaygınlaÅtıÄını, muhtemelen birkaç yıl sonra kullanılan araçların direksiyonunda oturma ihtiyacı hissedilmeyeceÄini, 5G ve ötesi haberleÅme teknolojileriyle otomobillerin hem birbirleriyle hem de çevredeki nesnelerle haberleÅen akıllı cihazlar haline geldiÄini belirtti.
Ãip teknolojilerinde, veri merkezlerinde yeni elektrikli araç yatırımlarında yeni adımlar atacaklarını altını çizen Kacır, Türkiye’de planlı sanayileÅmeyi geliÅtirdiklerini, Türkiye’nin dört bir yanında organize sanayi bölgeleri kurduklarını ve OSB’lerin sayısını 192’den 361’e yükselttiklerini kaydetti.
Kacır, “2035 yılında güneÅ ve rüzgar enerjisinden oluÅan kurulu gücümüzü 4 misline,120 gigavat, düzeyine çıkarmayı amaçlıyoruz. Dolayısıyla bu alanlarda muazzam bir yatırım ortaya çıkacak Türkiye’de.” diye konuÅtu.
Milli Uzay Programı kendileri için önemli, öncelikli bir hedef olduÄunu belirten Kacır, Türkiye’nin savunma sanayisinde, havacılıkta gerçekleÅtirdiÄi baÅarının bir benzerini uzay bilimi ve teknolojilerinde ortaya koymaması için hiçbir sebep olmadıÄını belirtti.
Bu alanda yeni fırsatların var olduÄunu belirten Kacır, “Bu anlayıÅla Milli Uzay Programı’nı hazırladık. Türkiye uydularını geliÅtirebilen, üretebilen, tüm test süreçlerini kendi imkanlarıyla gerçekleÅtirebilen bir ülke bugün.” Åeklinde konuÅtu.
Kacır, sözlerini Åöyle tamamladı:
“CumhurbaÅkanı’mızın güçlü iradesiyle bu alanda bir millileÅme atılımı gerçekleÅti. Türkiye BÄ°LSAT uydusundan sonra RASAT görüntüleme uydusunu üretti. Göktürk görüntüleme uydusunu üretti. Ãok daha sofistike bir sistem olan haberleÅme uydularında bir millileÅme projeksiyonu ortaya kondu. Ãzellikle öÄrenci kardeÅlerimden TÃBÄ°TAK programlarıyla çok içli dıÅlı bir eÄitim dönemi geçirmelerini istirham ediyorum. TÃBÄ°TAK 61 yıllık bir kurum. 2002 yılında TÃBÄ°TAK’ın Türkiye’de desteklediÄi insan sayısı yaklaÅık bin. Bu yıl TÃBÄ°TAK desteklerinden yararlanan bilim insanı araÅtırmacı ve öÄrenci sayısı 91 bin. TÃBÄ°TAK, Türkiye’nin geleceÄi için hayal kuran, araÅtıran, geliÅtiren, proje üreten her öÄrencinin her araÅtırmacının, her bilim insanımızın yanında olması adına pek çok programı hayata geçiriyor, Türkiye’yi küresel düzeyde lider araÅtırmacılar için cazibe merkezi kılacak yeni programlar baÅlatıyor. Bu davet programlarıyla dünyanın en nitelikli araÅtırma enstitülerinden tecrübeli bilim insanlarımızı Türkiye’ye kazandırıyor. Onların her birinin Türkiye’de araÅtırma grupları oluÅturmasını saÄlıyoruz. Bu yıl TEKNOFEST’in 50 teknoloji yarıÅmasına 790 bin takım ve 1 milyon 650 bin gencimiz katıldı. GeleceÄin teknoloji yıldızlarını bu programlarla yetiÅtiriyoruz. Yeni nesil yazılım eÄitimlerini Türkiye’de gerçekleÅtiriyor, yaygınlaÅtırıyoruz.”
Â