Son olarak TRT 1 ekranlarında izleyiciyle buluÅan “Kara AÄaç Destanı”nda yer alan ÅimÅek, TRT World Citizen tarafından düzenlenen “Humanitarian Film Festival” (Ä°nsani Film Festivali) kapsamında Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) oyunculuk atölyesi gerçekleÅtirdi.
Atölye öncesi açıklamada bulunan ÅimÅek, yer aldıÄı projelerde türkü seslendirmenin keyifli olduÄunu belirterek, “Ben solist deÄilim. Bir dizi veya arkadaÅımın YouTube programı vesile oluyor. Åarkı türkü söylüyoruz ama asıl iÅim oyunculuk. Yeni dizimiz ‘Kara AÄaç Destanı’ da iyi gidiyor.” dedi.
“MEÅHUR OLMAK GÄ°BÄ° BÄ°R HEDEFÄ°M YOKTU”
ÅimÅek, atölyede ise oyunculuk mesleÄinin iletiÅimle ilgili olduÄunu ve bir oyuncunun kendini doÄru ifade edebilmesi gerektiÄi bilgisini paylaÅtı.
Konservatuvara 1988 senesine girdiÄinden bahseden ÅimÅek, Åöyle devam etti:
“O zamanlar 2-3 tane konservatuvar vardı. 50 kiÅi gibi bir oyuncu adayı giriyordu. Zaten TRT vardı. Konservatuvara girerken ‘bir dizide oynayacaÄım ve meÅhur olacaÄım’ diye bir hedefim yoktu. Tiyatro diye bir Åey de var. Bu da ‘hünerli bir çocuk’ dediler. Zaten benden baÅka da bir Åey olmazdı. Biraz aslında çaresizlikten oyuncu oldum. Ya da o yeteneÄimi ‘buymuÅ’ deyip buldum.”
Hayatında “bundan olmaz” cümlesini geçmiÅte sık sık duyduÄunu dile getiren ÅimÅek, “Bir gün bir oyun yapmak istersem oyuna öyle baÅlamak istiyorum. Benim hayatım ‘bundan olmaz’la baÅladı. ‘Bundan olmaz’la konservatuvardaydım. ‘Bundan olmaz’la profesyonel oldum. Hep bir kendini ispat, kendini bir ifade biçimi hasıl oldu.” diye konuÅtu.
“OYUNCULUÄUN HER AÅAMASINDA Ä°NSAN BÄ°R ÅEY ÃÄRENÄ°YOR”
Usta oyuncu, meslek seçiminde “keÅke Åunu olsaydım” demediÄini, ancak çevresinin müzisyen olmasını beklediÄini anlatarak, “DüÄünlerde Åarkı söyleyen bir adamdım. Ceyda Düvenci’nin babası Ä°smail Düvenci, ‘senin kesinlikle oyuncu olman lazım’ demiÅti bana. Beni konservatuvara girebilmem için bir süre çalıÅtırdı. Konservatuarla beraber oyunculuk baÅladı.” ifadelerini kullandı.
Uzun süre kötü adam rollerinden sonra “Yalan Dünya” dizisinde “Selahattin” rolüyle bir komedide yer aldıÄını söyleyen ÅimÅek, sonrasında yine benzer rollerde olduÄunu ama bunu “salt kötü” ya da “iyi “demeden kötü adamı oynadıÄını anlattı.
Oyunculukla ilgili eÄitime dair “Bence zaten verilmiyor, alabiliyorsun. Sen alıyorsan oluyor.” diyen usta oyuncu, “Oyunculukla ilgili eÄitim bitmiyor. Her zaman devam ediyor. Ä°nsan olmakla ilgili bir Åey bence. Hani insan olmakla da bitmiyor. Her aÅamasında bir Åey öÄreniyor insan. Benim çocuklarım olmasaydı belki de bana ‘Terzi’ dizisindeki rolümde bu kadar tezahürat edilmezdi. Ãünkü çok çocuk ruhlu bir adamı oynadım.” açıklamasını yaptı.
“OYUNCULUK, ‘ÅÄ°MDÄ° OLDUM’ GÄ°BÄ° BÄ°R ÅEY DEÄÄ°LDÄ°R
OyunculuÄun öÄrenilebilir bir Åey olmakla birlikte, yatkın olmakla da ilgili olduÄu tespitini paylaÅan Olgun ÅimÅek, Åunları kaydetti:
“ÃocukluÄumuzda hepimizde vardır, çocuklukta keÅfedilen bir Åeydir. En özgür yaÅadıÄımız zamanlar çocukluk dönemidir. En kendimizi ifade ettiÄimiz, hayata en açık, objektiflerimizin sonuna kadar açık, korkusuz, önyargısız buluÅmalarımız oralarda gerçekleÅir. Bu daha sonrasında bizi besler diye düÅünenlerdenim. Yani bir insanın durup dururken, bir baÅkası olma isteÄi bir yetenekle mümkündür. Ãbür türlü dalga konusu olursun. Yani baÅka bir Åey, baÅka bir durumla, baÅka bir duyguyla hemhal olabilme yeteneÄidir oyunculuk. Hani baÅka birinin durumuna yerleÅmek ve onu yargısız anlamak ve anlatmaktır. Bu bir yetenek istiyor. Oyunculuk, ‘Åimdi oldum’ gibi bir Åey deÄildir. Ãlene kadar devam eden bir süreçtir.”
Sanatçı, Yıldız Kenter’in “sıradan olun ama alelade olmayın” sözüne deÄinerek, “Ãok yetenekli olmayan oyuncular var. ‘YakıÅıklı oldukları için oradalar’ diye böyle Åeyler çok duyarsınız oyunculardan. Olsun, ‘Åu daha iyisi, bu daha kötüsü’ diyemeyiz. Hepsinin tadı var. Zaten hepsini farklılaÅtıran ondan istenen duygunun, kendindeki tadıyla buluÅtuÄu zaman. Birilerine benzemeyen biricik oluyor. Aslında oyunculuÄun bir sürü tarifi var.” deÄerlendirmesinde bulundu.