Eylül ayında Libya başta olmak üzere Yunanistan ve Türkiye’nin farklı bölgelerinde meydana gelen sel felaketlerine yönelik yabancı uzmanların hazırladığı raporda, endişe verici bulgulara ulaşıldı. Raporda insan kaynaklı iklim değişikliğinin, Türkiye’de aşırı yağışları 10 kat arttırdığı, ekstrem yağışların ise ülke genelinde yüzde 40 daha şiddetli hale geldiği belirtildi.
SORUN SERA GAZI VE KARBON SALIMI
Sel felaketlerinin de masaya yatırıldığı rapor, İngilter Grantham Enstitüsü, Imperial College Londra , Hollanda Kraliyet Meteoroloji Enstitüsü ve Fransa’daki İklim ve Çevre Bilimleri Laboratuvarı’ndan 13 uzmanın olduğu “Dünya Hava Durumu Atfetme (WWA) grubu tarafından kaleme alındı. Aralarında Atina Ulusal Gözlemevi’nden Vassiliki Kotroni, Hollanda Kraliyet Meteoroloji Enstitüsü Izidine Pinto, Kızılhaç Kızılay İklim Merkezinden Maja Vahlberg, Grantham Enstitüsü Friederike Otto’nu yer aldığı uzmanlar, sera gazı emisyonları ile karbon salım miktarlarındaki artışın insan kaynaklı olduğuna dikkat çekerken, “İklim değişikliği Libya, Yunanistan ve Türkiye’de gerçekleşen selleri tetikledi. Eylül ayında yaşanan şiddetli sellerde Bulgaristan’da en az 4, İspanya’da 6, Türkiye’de 7 ve Yunanistan’da 17 kişinin ölümüne neden oldu” görüşlerini sıralandı.
Raporda yalnızca Libya’nın Derna kentinde 4 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği, ülkenin diğer bölgelerinde 70 kişinin daha öldüğü ve 2 büyük barajın yıkılmasının ardından 10 binden fazla kişinin halen kayıp olduğunun altı çizildi.
ORMANSIZLAŞMA SORUNU
Şiddetli yağmurun yol açtığı yıkımın, sele eğilimli bölgelerdeki yapılaşma, ormansızlaşma ve Libya’daki çatışmanın sonuçları gibi faktörler nedeniyle çok daha büyük olduğu aktarılan raporda, şu tespitler sıralandı: “Eylül ayı başlarında İspanya’yı etkileyen bir alçak basınç sistemi ve Doğu Akdeniz’de oluşan Daniel Fırtınası, 10 gün boyunca İspanya, Yunanistan, Bulgaristan, Türkiye ve Libya’nın da aralarında bulunduğu birçok ülkeye büyük miktarda yağmur getirdi”
BARAJLAR SAĞLAM
Türkiye ve Yunanistan’da son yıllarda aşırı sıcak hava dalgaları ve yangınlar nedeniyle ormansızlaşma risknin arttığı, yüksek kentleşmenin Daniel Fırtınası ile birleşince felakete neden olduğu belirtilirken, Libya’daki felaket ve son raporun ardından bilgi veren Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız ise Türkiye’deki barajların çok büyük bir bölümünün oluşabilecek risklere karşı emniyetli olduğunu kaydetti. DSİ kayıtlarına göre ülke genelinde 861 baraj bulunduğunu aktaran Yıldız, “Bu barajlarımızı yaparken ve işletirken birçok riske karşı güvenlik katsayılarını çok yüksek tuttuk” dedi.
GÖLETLERE DİKKAT
Göletlerdeki duruma dikkat çeken Yıldız, şunları söyledi: “Göletlerimizin kontrol altına alınması, işletme, bakım ve rehabilitasyonlarının daha sık yapılması ve teknik analizler sonrasında hangi göletlerin hangi konularda rehabilite edilmesinin tespit edilmesi gerekir.”
KIYILAR SULAR ALTINDA KALACAK
Öte yanda “Dünya Hava Durumu Atfetme (WWA) grubundan 10 gün önce Küresel Denge Derneği’nin yayımladığı, ‘İstanbul ve İzmir için Deniz Seviyesi Yükselmesi ve Olası Etkileri’ başlıklı raporda ise iklim değişimine bağlı deniz seviyesindeki yükselmeye dikkat çekilmişti.
İstanbul ve İzmir başta olmak üzere kıyı kentlerinin risk altında olduğu vurgulanan raporda, “Deniz suyu 2050’de 50 santimetre, 2100 tarihinde ise bir metre yükselerek felaketlere neden olacak. Sadece İstanbul’da 6 milyondan fazla kişinin yaşadığı 120 kilometrekarelik bir bölge sular altında kalacak. Dolmabahçe Sarayı, Beylerbeyi Sarayı ve Ortaköy Camii gibi tarihi yapıların deniz seviyesinin yükselmesinden etkilenecek eserler olacak” denilmişti.
emre.ozturk@haberglobal.com.tr
Kaynak: Web Özel