Tepki çeken şatafat, bu değirmenin suyu nereden?

Ekonomideki dalgalı seyir ve hayat pahalılığı sürerken, bazı aşiret düğünlerinden yansıyan görüntüler ise kamuoyunda rahatsızlık yaratıyor. Son dönemde Mersin’deki bir düğünde yeni evlenen çifte 4.5 kilo altın, 2 milyon 100 bin TL takılırken, Kars’ta gerçekleşen bir başka düğünde toplamda 11 milyon 500 bin TL para toplandı. Van’daki bir düğünde ise damada 3 milyon TL’nin yanı sıra  bir milyon TL değerinde altın hediye edildi. Ekranlardan sıkça yansıyan görüntüler birçok vatandaşı rahatsız ederken, uzmanlardan da önemli uyarılar geldi. Şatafatlı tören geleneğinin, geçim sıkıntısı çeken vatandaşları olumsuz etkilediğinin altı çizilirken, düğün hediyeleriyle ilgili etik kurulun soruşturma yetkisi olduğu da vurgulandı. 

Uzmanlar, aşiret düğünlerinin gelirlerinin araştırılmasını istiyor.

BÄ°LDÄ°RÄ°M YAPILMALI

Haberglobal.com.tr’ye konuşan eski İçişleri Bakanı Saadettin Tantan, “Düğün veya organizasyonlarda takılan yüklü altın ve döviz tutarlarının 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunma, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu gereği incelenmesi, gerekli bildirimlerin yapılıp yapılmadığı mutlaka tespit edilmelidir. Hazine ve Maliye Bakanı’nın düğün hediyeleriyle ilgili etik kurula soruşturma talimatı vermesi yerinde bir karar olup, gereği kamuoyunun takibinde olacaktır. Kamu görevinin de kötüye kullanılmamasın, yolsuzluğa bulaşan her kim olursa olsun saptanması gerekmektedir. Ülke olarak Milli kimlikli, dürüst, namuslu bir anlayışı egemen kılmamız gerekmiyor” dedi.

GÖSTERİŞ YANLIŞ 

Emekli polis memuru Ä°sa Altun ise aşiret düğünlerinin feodal bir yapı anlayışıyla yapıldığını belirterek, “Doğu ve Güneydoğu’da feodal hiyerarşi söz konusu. Birçok kişi, ‘ben şu kadar altın taktıysam sen de benim düğünümde bana o değerde altın takmalısın’ diye düşünüyor. Bazı düşünlerde kilolarca altın takılıyor bu kadar paranın ulu orta toplanıp, ekranlara yansıması doğru değil” dedi.

Altun, bazı aşiretlerin hayvancılık ve tarım gelirleri sayesinde zengin olduğunun altını çizerken,  “Yine de kilolarca altın veya yüklü döviz tutarlarının kaynağı sorgulanmalı. Bölgede tarım az, fabrikalaşma az. MASAK, özel ekipler kurup araştırma yapmalı” diye konuştu. 

ALTIN KÜLTÜREL OBJE

Av. Dr. Başar Yaltı ise feodal düzenin gelenekleri kapsamında aşiret reisi ve ailesinin gösterişli, abartılı bir yaşam tarzının olduğunu ve bunları da düğünlerde gösterdiklerini belirterek, “3 gün 3 gece süren düğünlerde yeme içme yanında özellikle takılar fazlasıyla yer tutar” dedi.

“Ekonomisi, tarım ve hayvancılıktan başka alanlara yayılan bazı aşiretlerde kayıt dışı iş ve işlemler olabileceğini de dile getiren Yaltı, şu uyarıları sıraladı: “Bu durumda haksız sermaye birikimi ortaya çıkar. Altın, aşiretlerde gösterişin kültürel objesidir. Varlıklı olmayı gösterir. Ancak Türkiye ekonomisinin çapı ve büyüklüğü dikkate alındığında birkaç aşiret düğününden göze çarpan abartılı görüntüler yanıltıcı olabilir. Vergilendirmenin kamu düzeninin gereği olduğu da unutulmamalıdır.” 

Tepki çeken şatafat, bu değirmenin suyu nereden? - Resim : 2
Aşiret düğünlerinde altın kültürel bir obje olarak görülüyor.

KAYNAĞI BELLİ OLMALI

Emekli Emniyet Müdürü ve Güvenlik Uzmanı Osman Öztürk ise, “Aşiretler bu kadar zenginse neden bölge bu kadar zengin değil?” derken, şöyle konuştu: “Acaba aşiretler fakir ama ağalar mı zengin bu da önemli bir gerçeği oluşturuyor. Abartılı takı törenlerindeki gelirlerin kaynağı belli mi? Bir diğer soru işareti madem yüklü kazanç var; vergi adaleti sağlanmış mı?  Ülkemizdeki kaçakçılığın güzergahları incelendiğinde hangi bölgelerden geçtiği soru işaretlerinin en belirgin yanıtı olacaktır. Elbette namuslu olanlar, alın teriyle para kazananlar var ancak mevcut ekonomik tabloda gösterişli düğünler kamu vicdanını rahatsız etmektedir.”

[email protected]

Kaynak: Web Özel

Yorum yapın