Midesinde ağrılar hissetmeye başlayan hastanın haftalarca karın ağrısı çekmesi ve ishal olması ilk belirtiler olarak görüldü. Ardından gece terlemesi ve kuru öksürük başladı.
Doktorlar tarafından yapılan muayenelerde kadının akciğerlerinde, karaciğerinde ve dalağında hasar görmüş dokular bulundu. Bunun bir enfeksiyon olduğu düşünülüyordu. Daha sonra bakteri, mantar için test yapıldı. Tüm testler negatif çıktı.
3 hafta sonra kadın ateş ve öksürük şikayetiyle tekrar hastaneye kaldırıldı. Doktorlar CT taraması yaptı. Bu özel röntgen türüyle doktorlar vücudun içinde ayrıntılı fotoğraflar çekti. Taramalarda akciğerdeki hasarlı noktalarda hareket tespit edildi. Ancak yine de bir teşhis konulamadı.
UNUTKANLIK BAŞLADI
Aylar sonra kadında unutkanlık başladı, ardından da depresyona girdi. Bunun üzerine doktorlar MRI talep etti. Sonuçta kadının beyninin sağ ön lobunda hayaletimsi bir parıltı görüldü.
Avustralya Ulusla Üniversitesi ve Canberra Hastanesi’nde bulaşıcı hastalıklar konusunda uzman olan Doktor Sanjaya Senanayake, bunun önce kanser olabileceğini düşündüklerini söyledi.
FORSEPSLE ÇIKARILDI
Bir beyin cerrahı kadının beyninden doku parçası aldı. Hastalığı kontrol etmek için yapılan bu işlem sırasında cerrah, kadının beyninde şüpheli ip benzeri bir yapı fark etti. Forsepsle çıkarılan şey pembemsi kırmızı renkte, bir kalemin yaklaşık yarısı uzunluğundaydı ve kıpırdıyordu
Böyle kadının hayatını cehenneme çeviren şeyin bir solucan olduğu anlaşıldı.
Teşhisin konulmasıyla tedavi uygulandı ve parazit öldürücü ilaçlarla kadın sağlığına kavuştu. Semptomları da ortadan kayboldu.
YILANLARDA GÖRÜLÜYOR
Solucanın ise ophidascaris robertsi olduğu anlaşıldı. Aslında yılanlarda görülen bu solucanın yol açtığı enfeksiyon ilk kez bir insanda görülüyordu.
Dr. Senanayake, vahşi hayvanlar ile insanların popülasyonları arasında etkileşim arttıkça bu tür sıra dışı enfeksiyonların da artmaya başladığını söyledi.
Ophiascaris robertsi olarak bilinen bu solucan genellikle yılanlar ve küçük memelilerde görülüyor. Özellikle halı pitonlarının içinde yaşama eğiliminde olan solucanların yılanların dışkıları ya da yumurtaları vasıtasıyla özellikle sıçanlar ve keseli sıçanlara bulayabiliyor. Bir diğer yöntemde pitonların enfekte olmuş hayvanları yemesiyle gerçekleşiyor. Genelde diğer hayvanlar ve insanlar bu döngünün dışında kalıyor. Ancak 2019 yılında bir koalada aynı solucan tespit edilmişti.
Kadının nasıl enfekte olduğu bilinmiyor ancak solucanın bazı yenilebilir bitkilerin üzerine gizlenmiş olabileceğinden şüpheleniyorlar. Yaşadığı New South Wales’te bulunan gölde halı pitonları sık sık görülüyor. Ayrıca bu bölgede toplanan bir yeşillik türü de salatalarda ve kızartmalarda kullanılıyor.
Solucanın yumurtalarının kadının vücudunda çatladığı ve larvaların organlara yayıldığı, o sırada da yol boyunca hasara neden olduğu tahmin ediliyor.
Dişleri olmayan bu solucanların saldığı bir maddenin iltihaplanmaya yol açtığı belirtiliyor.
Kaynak: Haber Global