Asrın felaketi sayılan 6 Şubat tarihli depremlerin ardından, afet bölgesindeki çalışmalar aralıksız devam ediyor. Afetzedelerin yaralarını sarmak için ekipler durmaksızın çalışırken, hasarlı binaların yıkımı sırasında yeterince titiz davranmayan operatörler ise hem toz sorunu hem de sağlığa zararlı asbest riskine neden olabiliyor. Akciğer kanserinin başlıca nedenlerinden sayılan asbest riskine ilişkin son araştırmada, deprem bölgesinde, mevzuata uygun olmayan ve kontrolsüz yıkım, söküm, hafriyat çalışması yapan firma veya kişilerin neden olduğu risklere dikkat çekildi.
KONTROLSÜZ PARÇALAMA
Asbest gözlenme oranının, Adıyaman ve Elbistan ile karşılaştırıldığında Kahramanmaraş kent merkezinde daha yüksek olmasının daha fazla araştırma gerektirdiğinin de altı çizilirken, şu tespitler sıralanıyor: “Örnek alınan üç merkezde de asbest tespit edilmiş olması, deprem bölgelerinde yıkım, söküm ve hafriyat çalışmalarının asbest salımına neden olduğunu göstermektedir. Havada solunabilir boyutta silika minerallerinin miktarının arttığına dair endişeler mevcuttur.”
“Saha çalışması içerisindeki gözlemlerimize göre cam yünü, taş yünü gibi izolasyon malzemeleri de kontrolsüz bir şekilde parçalanmakta ve önemli bir kısmı yıkım alanlarında kalmaktadır. Deprem bölgesinde yıkımlar ve diğer faaliyetler nedeniyle havadaki partikül maddenin kimyasal bileşiminin de değişmiş olması, ağır metaller gibi bileşenlerin partikül maddede zenginleşmiş olması beklenebilir.”
İLK KEZ YAYIMLANDI
Temiz Hava Hakkı Platformundan Ozan D. Yay tarafından gerçekleştirilen “Derrem Bölgesinde Asbest Kirlilliği” başlıklı araştırma, Adıyaman kent merkezinde 28-30 Ağustos 2023, Kahramanmaraş kent merkezinde 13-15 Eylül 2023 ve Elbistan kent merkezinde 16 Eylül 2023 tarihinde yürütülürken, sonuçlar ise ilk kez yayımlandı. Elektron mikroskobu ile yapılan asbest analizleri sonucunda, Adıyaman kent merkezinde toplanan 30 örneğin 2’sinde, Kahramanmaraş kente merkezinde toplanan 21 örneğin 8’inde Elbistan kent merkezinde toplanan 15 örneğin 2’sinde farklı asbest türlerinin varlığı tespit edildi.
HER YERE BULAŞIYOR
Özellikle Kahramanmaraş kent merkezinde tespit edilen bu asbest türlerinin, asbest içeren bölgelerden getirilen kum ve inşaat malzemelerinin içeriğinde var olduğu ve inşaatlarda kullanıldığı araştırmadan yansırken, “Binaların yıkılması ve hafriyat işlemleri nedeniyle asbestin hava, toprak ve suya yayılmış olduğu değerlendirilmektedir. Bu da inşaatlardan kaynaklı asbest sorununun sadece asbest içerdiği bilinen izolasyon ya da kaplama malzemeleri gibi kaynaklarla değil, çok farklı kaynaklarla ilişki olabileceği gerçeğini ortaya koymakta ve yapıların asbest açısından kontörlü açısından yeni sorun alanları olabileceğini göstermektedir” denildi.
RÜZGAR ETKİSİ
Araştırmada; Adıyaman ve Kahramanmaraş’ta asbest tespit edilen alanların, yerleşim yerlerine ve konteyner kentlere yakınlığının dikkat çektiğinin altı çizilirken, “Özellikle Kahramanmaraş’taki büyük konteyner kentlerden biri, asbest tespit edilen hafriyat döküm sahasına çok yakın ve hâkim rüzgâr yönünün etkisi altındadır. En küçük boyutlu asbest liflerinin havada kalmasının bekleneceği ve dolayısıyla çökelmiş toz örneklerinin bazılarında tespit edilmemiş olsa bile kentlerin daha geniş alanlarında havada asılı partikül madde içinde asbest varlığının beklenebileceği de akılda tutulmalıdır” görüşleri sıralandı.
mert.inan@haberglobal.com.tr
Kaynak: Web Özel