Hacamat uyarısı! Mucizevi mi tehlikeli mi?

Son yıllarda “alternatif tıp yöntemi” olarak pazarlanan bazı uygulamaların halk sağlığını tehdit ettiği bir kez daha gündeme geldi. Tartışmaların fitili ise sosyal medyada ateşlendi. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı’nda öğretim üyesi Prof. Dr. Lale Altan, sosyal medya hesabından “Hacamat bir tedavi değildir. Kan akıtmak hiç bir hastalığı tedavi etmez!” diyerek bir hastasının başına gelenleri anlattı. Alternatif yöntemleri savunan bir takım kişiler ise Prof. Dr. Altan’a yönelik eleştiriler yöneltirken, hacamatın yararlı olup olmadığını sorduğumuz uzmanlar ise vatandaşlara önemli uyarılarda bulundu.

Prof. Dr. Mustafa Çetiner (Hematoloji Uzmanı)

“Hacamat ve benzeri alternatif tıp yöntemlerinin bilimsel kanıtları son derece zayıf. Bu yöntemlerin bir tedavi gibi gösterilmesi bilimsel olmaktan çok ticaridir. Üstelik bu tür uygulamaları iyi eğitim almayan kişiler de yapmaya kalkıyor. Vatandaşlarımıza, bilimsel tıp tedavilerinin dışına çıkmamalarını öneriyorum. Özellikle aktarlarda satılan kimi maddeler de diğer ilaçlarla etkileşime girdiğinde yan etkilere neden olabiliyor. Değersiz sertifikasyon programlar ile bir takım uygulamalar yapanların neden olduğu çok ciddi ve ölümcül tıbbi hatalar olabiliyor.”

Prof. Dr. Ceyhan: “Ben şöyle diyorum, tıbbın geleneği müzelerde olur. Tıbbın ve bilimin kuralı budur. Daha iyisi daha doğrusu bulundukça eski kurallar terk edilir.”

Prof. Dr. Osman Erk (İç Hastalıkları Uzmanı)

“Hacamatı hiçbir şekilde önermiyorum. Hacamatın sadece psikolojik etkisi olabilir. Onun dışında herhangi bir vücuda yararlı etkisinin olması beklenmez. İnsanlar, hacamat yaptıracaklarına, kan değerleri uygunsa 3 ayda bir kan versinler. Hacamat enfeksiyonlara neden olabilir. Vücuda atılan çizikler nedeniyle çok ciddi ve uzun tedavi gerektiren eklem iltihabı görülebilir. Vücudun bütünlüğünü bozup, vücudu kanatmanın, vücudu mikroplara açık hale getirmenin bilimsel geçerliliği olamaz. Bir de ozon tedavisi akımı söz konusu. Ozon tedavisi ise zaman zaman doktorun uygun gördüğü kişilere bağışıklık sistemini desteklemek için kullanılabilir. Ozon tedavisini ben öneriyorum ancak hacamatı kesinlikle önermiyorum.”

Hacamat uyarısı! Mucizevi mi tehlikeli mi? - Resim : 2
Prof. Dr. Erk: “Sülük tedavisi bazı damarsal hastalıklarda zaman zaman kullanılıyor. Sülüğün boğazındaki tükürük salgısında pıhtı eriten özellik söz konusu. Bunlar zaten tıpta ilaç olarak kullanılıyor.”

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan (Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı)

“Hacamat Mısır’dan, akupunktur ise Uzak Doğu’dan Türkiye’ye geldi. Bunların hiçbiri bize özgü geleneksel tıp yöntemleri değil. Hacamatın vücuttaki kirli kanı temizlediğini söylüyorlar oysa bunu kan bankasında son derece modern ve steril ortamlarda yapabiliyoruz. Hacamat yapılan yerlerde her yer kan içinde. Adeta işlem sırasında deride ciddi kesikler yapılıyor. Bu uygulamanın ne mantıksal ne de bilimsel açıdan hastaya bir faydası mümkün değil. Yara izi ve enfeksiyon riski çok fazla.

EHİL ELLERDE UYGULANABİLİR

Öte yandan Hacamat tekniğini uygulayan, Haccame Neslihan Karacabey ise eleştirilerin odağındaki yöntemi savunarak, “Hacamat, son yıllarda hastanelerde yaygın bir şekilde hekimler tarafından tedavi olarak yapılıyor. Yani birçok klinikte hacamat tedavisi mevcut. Nasıl acilde hastalar serum taktırıyor, aynı şekilde hacamat odaları var. Kanser hastaları, kan sulandırıcı kullananlar, kalp pili olan, kalp ameliyatı geçirmiş olan kişiler hacamatı asla yaptırmamalı. Çünkü hacamatın ve sülüğün kan sulandırıcı etkisi çok yüksek olduğu için kanama olabilir” dedi.

“‘Ben hacamat yaptırmak istiyorum’ diyen bir kişiye direkt olarak hacamat yapmıyoruz” diyen Karacabey, “Mümkünse kan tahlili istiyoruz. Ben hemşireyim, haliyle sağlık geçmişim var. ‘Konya Haccamlar Birliği’nden belge aldım. Önemli olan ehil ellerde uygulama yapılması” diye konuştu.

kardelen.yuksel@haberglobal.com.tr

Kaynak: Web Özel

Yorum yapın